28 Haziran 2015 Pazar

Kiralık Aşk '' Yaz Bahçesi Elçin Sangu ''



Yayına başladığı günden beri izlenme oranı birinci sırada olan yaz dizimiz bence sezonu da iyi kapatır. Her ne kadar başka dizilerde ki karakterlerden benzerlikler olsa da, dizilerin izlenmesi için bazı formüller vardır. Yapımcı ve senaristerde bunu uyguluyor. Bizi eğlendirebilecek bir dizi, Barış Arduç için iyi bir başlangıç olacağını düşündüğüm önceki oyunculuklarından çok burada daha fazla bir kitleye hitap edebileceği için kendisini bir sonra ki işinde, fayda sağlayabilecek bir rolde izliyoruz.
Bir dizide başrol oyuncularının kimyası tutması gerekir. Eğer bu uyum olmazsa, izleyici bunu hemen hissediyor. Bence barış arduç ve elçin sangu bu kimyayı yakalamışlar. Yasemin karakteri her dizimizde olan aykırı sarışın, her şeyi isteyen rolü ile oyunculuğunu sergiliyor. Diğer dizilere göre farkı, bu karakterin aptal sarışın rolü değilde daha akıllı ve cabbar olması bir fark yaratıyor.


Yaz Bahçesi
Elçin sangu bir yaz bahçesi gibi, bana göre Bir Aşk Hikayesi dizisinde ki aykırı kız rolü o fettan hareketleri dizide çok önemli bir yer tutmaktaydı. İçinde ki karakterin dışa vurumu için kendisine çok iyi bir rol gelmişti. Kurt Seyit ve Şura rolünde bana göre duygusal kadın rolünün altından tam bir başarı ile kalktı. Her ne kadar dizi bizim memlekette pek seyredilmese de, ben o dizi içinde kendisini parlayan bir yıldız olarak gördüm. Bana göre kişiliğinin iyi bir yansımasını bize izlettirdi. Ses tonu, bakışları, beden dili ile kendini anlatabildi.

Ne yazık ki Sevdam Alabora gibi saçma bir yapıma, eminim ki bir hata sonucu evet dedi. Türk halkı hep aynı şeyi izlemekten bazen keyif almaz. Orada ki rollerde çok çakma rollerdi. İyi ki bitti. Kendisini yukarı değil aşağı çekecek bir roldü. Kimse yaz bahçesinde kaktüs görmek istemez.

Kiralık Aşk ile gözlere sürme çeken saf , temiz, dobra kız rolü ile Defne '' Elçin Sangu'' hayran kitlesini dahada ileriye taşıyacağına inanıyorum. Halkımız temiz kalpli tavrı olan rollere cevabı hep evet olmuştur. Zaten bunun cevabını reytingler ile alıyoruz sanırım. Şimdi kendisini o yaz bahçesinde bir gül,lale, sümbül ve en çok da bir papatya gibi içindeki binlerce rengi ve kişiliği görebileceğimiz bir rolde izleyeceğiz. Her bölüm heyecanla beklenen bir saflığın dışa vurumu ile izleyiciye kendini seyrettireceğine inanıyorum. Kendisi bence daha da fazla başarılı olmayı hak ediyor.

Neriman hanım rolü ile izlediğimiz Nergis Kumbasarın kendisini bir oyuncu olarak çok beğenirim. Aşk Yeniden dizisinde ki çok tutulan karakter olan mukaddes ''Lale Başar '' rolündeki gibi kendisini görür gibi olsam da ilk bölümün 20.dakikasından sonra hemen o rolden sıyırdığını düşünüyorum. Hatta erkekler ve kadınlarla ilgili uzun zamandır, bu kadar doğrucu yorum yapan bir karakter yoktu. Tabi ki Poyraz Karayel dizimizin Zülfikarı '' Celil Nalkaçan '' çok farklıdır. Aforizma olacak sözleri ile hepimizi çok güldürdü ve eğlendirdi. İki bölüm geçmesine karşın kendi karakterini öne sunan Neriman hanımında bilinen ama unutulan kendine has sunumu ile aforizmaları çok konuşulacak gibi. Bunlardan bazılarını dile getirmek istedim.

*Erkek dediğin teknik taktiktir.
*Teknik taktik dediğin kılık kıyafetten başlar.
*Bir kadın için güzellikle rahatlık ters orantılıdır.
*Erkekler karşılarında mutlu pozitif kadın görmek isterler. O yüzden biz kadınlar evlenene kadar gülümseyip, evlendikten sonra ömür boyu surat asarız.
*Erkekle ortak müzik zevklerin olsun. Erkekler kendilerine benzeyen şeyleri sever.
*Yada erkeğin sevdiği bir kitabı kadının'da okuduğunu görmesi gibi
*Ve kadında topuklu ayakkabı, saç ve makyaj olmalıdır.
Yeni bölümlerdeki aforizma sözlerin devamı ile yaz bahçesi Elçin Sangu ve ekibindeki tüm oyuncu, teknik kadro ve senaristine şimdiden başarılar. İyi bir yaz dönemi geçirmeleri dileğiyle. Bol reytingler.

Muratsari8084@hotmail.com
27.06.2015






















27 Haziran 2015 Cumartesi

Çilek Kokusu ve Yapacakları




Kiraz mevsimi dizisinin yapılması sektöre ciddi bir hareketlilik getirdi.Geçen sene bir yaz dizisinin bu kadar çok tutması, hatta kış ayında bile sürmesi bir çok yapımcıyı hareketlendirdi. Keşke yapımcılar tutan bir şeyden ilerleyerek aynısını kopyalamasa böylelikle kendimizi tekrar etmekten de kurtulurduk. Bize de lazım olan Kiraz mevsimi gibi fark yaratacak projeler üretmektir.
Aynı senaryolar yazılması, sürekli kanallarda dizi isimlerinin benzerliği, Aşk yeniden tutunca '' Acil Aşk Aranıyorİnadına AşkKiralık AşkAşk zamanı, Güneşi Beklerken dizisinden sonra Güneşin Kızları ''gibi ne demek istediğim bu örnekle daha net anlaşılmıştır diye düşünüyorum. Üretkenlik yerine kopyalamak bir çok kişinin daha çok işine geliyor. Toplum bundan hoşlandıysa aynısı yapalım demek daha kolay ve sonra bu yapımların yaz sezonunu doldurmadan kapanmasıda bir o kadar basittir.
Geçmişte Amerikan dizilerini kopya çekiyorduk. Şimdi ise son senelerde çok fazla kore dizilerinin çalıntı uyarlamalarını görüyoruz. Nasıl peki! senaryonun tamamı mı değil, belli kısımlarında ki fikirler aynen bizim Türk dizilerine uyarlanıyor. Belki bir gün Leyla ile Mecnun tarzı kendi has dizi türlerini daha fazla yaratırız.




Bu sezon yayına başlayan Çilek kokusu dizisine elbette başarılar dileriz. Annesi ile yaşayan saf temiz kızın öyküsü ile yine holding sahibi gencin aşkı, konu yine son 6 dizide işlenen pastacılık işi ile kadraja giriyor. Zaten bir dizi yapıyorsan önce çocuk holding sahibi olsun yada modacı ya kıyafet ya ayakkabı tasarlasın, kız ya pastacı olsun, yada holdingde çalışsın. Şimdi düşünün izlediğiniz 6 veya 8 dizide bu görüntüler dönüyor. İzleyen genç kesimde izlerken zannediyor ki evren bu holding, pastacı ve modacılar üzerinde dönüyor. Çünkü dizi isimlerinin adının bir tanesi değişiyor,senaryolar hep aynıdır. Geri kalan yapılacak işler bellidir. Bu memlektte başka işle uğraşan yok. Herkes sanki bu işleri yapıyor.
Birde dizilerimizde yaşanan şu aşk meselesi, bütün kızlar hep saf ve önce esas oğlanın yakın arkadaşına temiz duygularla aşk besliyor. Sonra onun yerine esas oğlana dönüyor. Peki tuttu diye tüm aşklar böyle yaşanıyormuş gibi göstermek ne kadar doğrudur. Her halde biz insanlar başka şekilde  aşık olamıyoruz?
Tabi biz gülüp, gülemediğimize bakıyoruz. Çünkü insanların gülmeye ihtiyaçları vardır. Sistemde sizi güldürüyorsa buna ayak uyduruyoruz. Ama öncelikle bir izleyici olarak hep aynı yapımlarda sadece oyuncu değiştirerek, yeniden ve yeniden aynı sahneleri izlersek bu  insanı bir yerden sonra sıkıyor. Neden derseniz yapımcılar bu işleri yıllar öncede denediler, sektör iki yıl ekmeksiz kaldı. İzleyici ilgilenmedi. Sonunda yine yaşanacak durum bu olacak. Ondan sonra belki yine özgün senaryolar gelmeye başlar. Şimdilerde ki diziler kopya olsada ekibin içindeki senaristler eğer bizim yaşamımıza daha çok uyarlayıp anlatır ve kendi espri diyaloglarını yaratırsa o zaman dizi seviliyor ve samimi bulunuyor.
Çilek kokusunda daha o samimiyeti yakalayamadım.Gelecek 2 ve 3.bölümlerin daha iyi olacağına inanıyorum. Umarım 5 bölümden sonra bize daha akıcı bir diyalogla yaklaşırlar da, kendimizi Kiraz mevsimini yada Aşk yeniden dizisini izliyor havası oluşmaz ve kendi tarzını yaratan dizimizi izleriz.
Yaklaşık 26 dizi ekranlarda yerini almaya başladı. Bakalım yaz sonu elimize ne kalacak. Şimdiden Çilek kokusu ekibine başarılı bir yaz geçirmeleri dileği ile iyi reytingler diyelim.

muratsari8084@hotmail.com
https://twitter.com/muratsari8084
27.06.2015













15 Haziran 2015 Pazartesi

Karadayı ''Veda''




Ölçün kendin olsun, başarın kendin olsun, kendin gibi bir nsan ol, yüreğindeki özü sözü sevgiyi kaybetme ki, yolun hep aydınlık olsun der dedesi ve bir masal gibidir herkese ninnisi. Dinledik dedemizden babamızdan şiirleri, ders nitelğindeydi insana nasihatı ve sözleri.
Bir aile olmaktı, birlik olmaktı. Sevmekti aileyi hataları, sevinçeri, gözyaşları ile ve ne olursa olsun yaşamaktı. Baba bir çatı altında toplayandı ve o çatı altındaki temeldi anne ve çoculardı, bahçedeki çiçekler.
Sevdaya dair bir kadındı feride
sadıktı, kocaya, evine, eşine
Su serperdi insanın yüreğine
Ancak böyle bir kadın yatar, bir erkeğin gönlünde
Güçlüdür dışarıya karşı ezdirmez ailesine sövene
Ve sıcaktır elleri sana gülen evde gözleri bakar gözlerine

Bir erkekti çoğu kadının düşlerinde avunduğu
Bir zamanda yaşasa da, tüm zamanda kadınların hayalini kurduğu
Kadını saran ,kollayan, gözeten bir güç timsali
Timsali dışarda, içerde kadınına söyler sadece sevgi sözleri
Ve kadın bilir, özel bir erkekte bulduğu bu özel hisleri
Mahir kara'dır. Kadınların içindeki erkeğe dair simgesi

Babalar evlatları ile öğrenir hayatı
Yaşamayı, doğruyu, yanlışı, geçen zamanı
Ve çocuksundur içinde sevgi, babana doğar
Bir gün gelir baba olursun çocuğunda seni sevgiye boğar.
Hayat bir ayna gibidir. Kendini izlersin! hayat boyu yaptıklarınla
Ve toprağa doğru ekersen tohumu her ağaç meyve verir dalında
Güzel bir döneme imza attılar. Özlemimizi çektiğimiz, unuttuğuuz bir çok duyguyu yaşattılar. Elbette çekim, senaryo hatarı, belki oyunculuklarda düşme bile yaşanmıştır. '' Her dizide olan bi sorundur.'' Mesele anlatmak istediğin şeyleri olabldiğince seyirciye geçirebilmektir. Bence bu ekip senaristleri, yönetmeni, teknk ekibi ve oyuncuları ie ellerinden gelenin en iyisini yapmıştır. Anlatmak istediklerini anlatmıştır ve ne kadar güzel oyuncu seçimleridir ki, her oyuncu o kadar güzel oynadı ki biz her karaktere inandık, onunla yaşadık, onunla ağladık ve güldük.Bir çok duyguyu anımsatan, eskide olupta hala yaşamamızda olması arzulanan ve ne olursa olsun bildiğin doğru yolda savaşmak ve sevmenin ve şefkatin ne kadaar değerli olduğunu hatırlatan tüm çalışan ve emek veren güzel ekibe içten teşekkürler.
muratsari8084@hotmail.com
https://twitter.com/muratsari8084
16.06.2015